tanıdık.
Xavier Dolan bir eşcinseldir. Şu ana kadarki 3 filminin de başlıca temalarının eşcinsellik oldugunu söylemek yanlış olmaz. Ama bangır bangır tek bir odak üzerinde değildir filmleri.Hayatın akışına uygundur ve bir çok temayı barındırır. Örneğin ilk filmi "I killed my mother" da eşcinsel bir gencin annesiyle olan sürtüşmelerini anlatırken sadece bir eşcinselin değil aslında tüm gençlerin aileleriyle olan uyumsuz-uygunluklarını ya da zaman zaman iğreti zaman zaman sevgi dolu iniş çıkışlarını yansıtmıştır desek yanlış olmaz. Örneğin filmin bir sahnesinde başrol annesinin krem peyniri yiyişinden iğrenir.Uzun süre dudaklarına onu yiyişine odaklanır. Çoğumuz genç yaşlarda ailelerimizin davranışlarını aynı gaddarlıkla yargılamışızdır.Dolayısıyla filmelerine sadece eşcinsel bir perspektifden değil genel bir açıyla yaklaştıgını söyleyebiliriz.
Aslında Dolan bir çok röportajında eşcinsel temasını özellikle kullandığından bahssetmekte.Ama izleyicinin algısınında çok önemli olduğu kanaatindeyim.
Sevgili okurlar ; yönetmenin üç filmi hakkında da kısa bilgiler vermek istiyorum.
I KILLED MY MOTHER (J'ai tué ma mère)
Bu film yukarda da belirttiğim gibi yönetmenin ilk filmidir.Kendisi de Hubel Minel adlı baş karakteri canlandırır. Hubel boşanmış bir ailenin çocuğudur ve annesiyle yaşamaktadır.Annesiyle arasında garip bir bağ/ilişki oldugunu söyleyebiliriz.Hubel filmde düşüncelerini kameraya aktarır.Hatta bir sahnede sarf ettiği sözler annesine karşı hislerinin tam olarak karşılıgıdır. "Annemi çok seviyorum,ama onun oğlu olmaya katlanamıyorum." Sıklıkla aslında anne oğul olmasalar onu çok daha fazla sevebiliceğini düşünür.Kısacası film in ana temalarından biri de ailesel sorunlardır.
Ayrıca Hubel ve erkek arkadaşı yoğun bir ilişki yaşamaktadır. Hubel'in erkek arkadaşının annesi çok farklı ve rahat bir kadındır. Hubel onların ilişkisine imrenir.
Filmin kopma noktası Hubel'in anne ve babasının ortak kararıyla yatılı okula gönderilmesiyle yaşanır.Sonrası ise film izleyicisine spoil vermemek adına tarafımdan anlatılmıycaktır:)
Ayrıca filmde duyucağınız Viva la fete-(Noir desir) sizi etkisi altına alabilir.
HAYALİ AŞKLAR (LES AMOURS IMAGINARIES)

Film hakkında fazla bir şey yazmak doğru olmayacak izleyecekler açısından. O yüzden şunu söyleyebilirim bana göre film I killed my mother dan sonra ilk filmin gölgesinde kaldı. Belki de beklentilerden kaynaklıdır. Yine de izlemekte fayda olduguna inanıyorum.Çünkü Avrupa sineması Amerikan ve orta doğu sinemasından çok daha farklı bir çizgide ilerliyor ve bu filmlerin ilerinin kültlerinden olup olmayacağını zaman gösterecek.
Bu filmde de dinleyeceğiniz soundtracklerden çoğumuzun bildiği "Bang bang" in fransızca versiyonu, Isabelle pierre in "Le temps est bon" u ve "Pass this on" adlı şarkılar aklınızda kalacaktır.
LAURANCE ANYWAYS
Laurance Anyways tam olarak bir LGBT temalı film dersek yanlış olmaz sanıyorum.Xavier Dolan bu filmde oyuncu olarak karşımıza çıkmaz. Filmin başrolü Laurance kendisini bir kadın kimliğiyle özdeşleştirmektedir. Ancak hayatında uzun süredir Fred adlı bir kadın vardır. Ve Laurance bu kadına gerçekten aşıktır. Kadın olarak hissetmesine ve bu kimliğiyle mutlu olmasına rağmen. Bir gün artık bir kadın olarak yaşamaya karar verir. Fred bunu destekleyecek ama işler hep istendiği gibi gitmeyecektir. Artık çifti çok zor günler beklemektedir.
Filmde özellikle bir sahnenin Fred i canlandıranSuzanne Clement e en iyi kadın oyuncu ödülü verilmesini sağlamıştır diyebiliriz. Laurance ın kadın kıyafetleri giyerek eşi Fred le bir kafede oturma anları çevredekilerin rahatsız edici bakışları ve garsonun anlamsız sorularıyla felakete döner.Fred in garson bayana karşı sarf ettiği sözler, haykışırı, kocasını hem kollayışı hem bu kollayıştan duyduğu hezimeti filmde hem oyunculukla hem de senaryoyla pek güzel anlatılmıştır.Özellikle son sahne muhteşemdir. Kesinlikle izlemelisin sevgili okuyucu kesinlikle...
Bu filmden de aklınızda kalıcağına inandığım bir parça Craig Armstrong 'dan Let's go out tonight..
PC: Sevgili okur;
2013 yılında Xavier Dolan ın "Tom a la Ferme" adlı filmide yayınlanmıştır. Ancak Türkiye'de bu gibi filmlere ulaşmak fazlasıyla zor olduğundan henüz filmi bulamadım.İzler izlemez sizi bilgilendireceğim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder